28 Ağustos 2015 Cuma

Sarah Sow'a

Ülke değil dünya futbol tarihinin gelmiş geçmiş en korkunç hikayesi yazılıp sahneye koyulduğu günlerde ölü toprağını atmada ilk adımdı Moussa Sow.

Final grubu icadını yapanlar yatıp kalkıp 3 şeye dua ederler: Alex ve Moussa'nın sakatlığı, Dia ve elit Cüneyt Çakır.

Bir sonraki sene Fenerbahçe, tarihinin en Kocaman başarısına  ilerlerken de, Ersun Yanal ile tarihinin en sakin şampiyonluğunu kazanırken de Moussa Sow ileri saflardaydı.

2013 yılında bir haber okuduk. Sow'un eşi Paris'de doğum yapmıştı. 3 kilo 200 gram doğan bebeğin adı Sarah'dı... Fenerbahçe deplasmanda Trabzonspor'u güle oynaya 3-0 yenmişti. Moussa Sow o maçta oynayıp kızını görmeye Fransa'ya gitti...Babanın işi vardı, kızını kısacık bir süre gördü, sadece bir maç kaçırıp döndü. Döndüğü hafta Beşiktaş'a 2 gol attı...

Moussa Sow gol sevinci olarak secdeye yatıyordu ve bu alanda bizim ülkemizde ilkti veya en popüler olduğundan biz ilk kabul ettik. Zaten Türkiye'yi seçmesindeki nedenlerden biri de "dinini rahatça yaşamak istemesiydi" O günlerde FBTV'de bir program vardı. Futbolcuların tesislere araba ile gelişleri çekilir,o gün idmanda yaptıkları gösterilirdi. O programda arabayla görüntüsünün çekilmesini istemeyen, gerekçe olarak da "gösteriş yapıyor gibi görünmek istemediğini" belirten bir futbolcu vardı. Ailesiyle veya gezerken fotoğrafı da çok azdı. Onun fotoğrafları hep işini yaparken çekilebiliyordu. Secde de riyakarlık yoktu...

Her futbolcu gibi onun da iniş çıkışları, hataları-sevapları oldu.Sevapları çoktu, 1959 sonrası Fenerbahçe tarihinde ligde en fazla gol atan 11. oyuncusu oldu. Gol kaçırdı göz yaşı döktü,döktürdü. Ama kaçırdığından fazlasını attı. Son dakikada attı, gelişine vurup attı, röveşata ile attı, tesadüf denince röveşata ile daha çok attı, kafayla attı, kalecin kapattığı köşeye attı, rakibi geçip attı, derbide attı...

Fenerbahçe takımını taşıyan otobüse ateş edilip takım topyekun yok edilmek istenmeden bir kaç saat önce beyaz formasıyla en güzel gollerinden birini Rize'ye attı.

Forvet öğütücüsü bir takımda 3,5 sezon oynamak (bu sezonu da sayıp 3,6 diyelim..) 60 gol atmak hiç kolay iş değil.

Fenerbahçeliler gidişine üzüldü, rekor transferine sevindi.
Yine gözyaşı ile veda etti Moussa Sow.

Sarah Sow'a şunu söyleyebiliriz: Babanı iyi bir insan, çok iyi bir futbolcu olarak anacağız. Biz Fenerbahçeliler onu çok sevdik. Büyüdüğünde Türkiye'ye gel ve geldiğinde "Ben Fenerbahçeli Moussa Sow'un kızıyım" de, göreceğin ilgiye kendin de şaşıracaksın...


Yolunuz açık olsun.



21 Ağustos 2015 Cuma

Fenerbahçe Fenerbahçeliler için ülkedeki en güvenilir limandır.

Uzay Gökerman 'oynamaya ve izlemeye çalışan için zor bir maçtı' diye yazısına başlamış. Tivibu, zemin, hocanın cezası, alışkanlık kazanmaya çalışan takım... Cidden zordu. 

Sondan başlarsak, Robin Van Persie'nin kafa golü, yıllar önce Rıdvan'ın Altay'a attığı gol gibi kurtarılması imkansıza yakın bir noktaya gitti. Hünere verilen para boşa gitmez ! 

'Nani kariyeriyle Volkan'ı ezer, Volkan formuyla formayı kapar, Nani vidaları sıkar ve formayı geri alır' gibi bir cümlede gizli özne Pereira'dır. 

Pereira'nın forma dağıtımı adaletli olursa ( ki olacaktır) Fenerbahçe çok iyi bir futbol takımı olur. Zevk verir, puan vermez ! 

Şener büyük kazançtır, Josef daha önce gelen iki De Souza kadar fayda sağlar, Fernandao sezon boyu 3-4 defa topla kaleciyi beraber kaleye sokar...

Şimdi Fenerbahçe'yi erkenden 1000 km bakımına soksak servisteki güvendiğimiz ustamız Ba ve Alves için nereye kadar götürürler bilemem der. Caner'e sakin olsun, Diego'ya kaleye vursun, Raul'a oynar gibi yapmasın der ve ekler araç daha rodajdan çıkmamış fazla zorlamamak gerek !

Filistin'e özgürlük Srebrenica'yı unutmayın diyen güzel bir taraftara sahip, sahaları küçük kendileri büyük, zor yenilen bir takım Atromitos. Turu geçip 1.5 puanı cebe koymak ilk hedef.

Rodajdan çıkana kadar bazı zorlamaları yapmadan Sarı Kanaryaları izlemek gerek. Çünkü Fenerbahçe Fenerbahçeliler için ülkedeki en güvenilir limandır. 

  

6 Ağustos 2015 Perşembe

İhtiyaçlar !

Fenerbahçe şampiyonlar ligi ön eleme ejderhasına bir sezonu daha kurban etti. 

Temenni ile gerçek arasındaki duvarın kırılması açısından bir fırsat olarak görebiliriz. 

Şu bir gerçek, Fenerbahçe'nin adı ve bonservisi yüksek futbolcular kadar forması için savaşan ve profesyonelliği saha içinde gösterenlere de ihtiyacı var.

Kombine patlaması yaşanırken FBTV mikrofonlarına 'bu transferlerden sonra kombine almaya karar verdim' diyen taraftarlar kadar, ilk günden yenilemesini koşulsuz yapanlara da ihtiyacı var.

Şampiyonlar Ligi Gruplarına doğrudan katılımı 2, Avrupa Ligi gruplarına doğrudan katılımı da 1 kez gasp edilen takımın Avrupa Liginde devam etmeye çok ihtiyacı var. 

'Bu kadro Avrupa Ligini çok rahat kazanır' gibisinden kasaba politikacısı sözleri yerine 2012-13 sezonundaki Avrupa Ligi başarısının tekrarı yani yarı final gibi mantıklı hedeflere inananlara ihtiyacı var.

Lig şampiyonluğu hedefi için, Akhisar'a son 2 sezonda kaybedilen puanları hatırlatacak kaptanlara ihtiyacı var.

Bir de yukarıdaki gibi didaktik yazılar kadar bence neşeli yazılara da ihtiyacı var.

Fenerbahçe-Rapid Wien maçı... gol gelmiyor. Tribünde bir abi kalktı 'ben göbek atarsam Fenerbahçe gol atar' dedi ve teklifsiz göbek atmaya başladı,  epey kıvırdı, Högh golü attı. Numaralının sağ tarafındaki bu olayda herkes abiye sarıldı. Sonra bir kaç kişi Abinin karşısına geçip maç devam ederken göbek attılar. 

Göbek atanlara selam, Fenerbahçe'nin yolu açık olsun :)