31 Ekim 2016 Pazartesi

Memnuniyetsizlik Saplantısı


Fenerbahçe'nin 4.golü müthişti.

Haftalardır yedek kulübesini bile zor gören Aatıf'ın ilk 11'de olması küçük, ilk yarıdaki silik oyunu sonrası oyunda kalması büyük bir şoktu ! Bir çok Fenerbahçeli ikinci yarıda Aatıf çıkar Sow veya Emenike girer diye düşünüyordu ve ben de bunlardan biriydim. 

Advocaat ile 46. dakika başlamadan koridorda konuşma şansım olsa "hocam niye Aatıf oyunda ?" diye sorardım. Muhtemelen o da kollarını kavuşturmuş bir şekilde,  "çünkü kararları ben veriyorum" diye o zeka ve mizah karışımı cevaplarından birini verirdi.

-Maçtan sonra kaybolma
-Peki hocam
Fenerbahçe'nin 4.golü öncesi Robin van Persie'nin indirdiği top futbol adına 5 kere geri ileri sarıp izlenecek cinstendi. Televizyonda onun yerine 9 defa penaltı pozisyonu ileri geri sarıldı 9 defasında da penaltı çıktı... Neyse biz gole dönelim.

Hasan Ali, orta sahadaki Robin van Persie'ye bir top attı. Hollandalı, sol ayağını butterfly raket ile kesme atarcasına kullandı ve topu Aatıf'ın önüne düşürdü. Aatıf önce basit bir iş yaptı, kendi yarı alanında kalıp ofsayttan kurtuldu. Yerde seken topu kafasıyla önüne indirdi, sürdü, sürdü, tık diye kalecinin bacakları arasından ağlara yolladı. 




Hoca Aatıf'ı oyunda tutmakta haklı mıymış ? Evet, haklıymış.

Siz Salih veya Stoch olsanız idmanlarda Aatıf ne yapıyorsa aynısını yapıp size gelecek sırayı beklemez misiniz ? 

...
...

Aatıf orada Lens'e niye vermedi ? 
Bir de Emenike gole hiç sevinmemiş.
Bence Ceyhun atılmasaydı maç bu kadar kolay olmazdı.
Hoca bence Salih'e taktı.
Sow bitik.
Lens gol dışında pek yoktu.
Van der Wiel gerçekten sakat mı ? Ben inanmıyorum.
Fernandao dönünce kadroya giremez.
Tamam Volkan iki asist yaptı ama gol atamıyor. 
.
.
Futbol veya güzellik konuşmaya niyetimiz var mı ?
Güzellik konuşmak biraz bilgi de ister. Okuyup anlamak da... 
Atıp-tutmak, agresif, uzlaşmaz, hoş görüsüz olmak meziyet değil.

Tuttuğu takımın başarısından mutlu olmaya çekinenler, bence rahat ve mutlu olun. Memnuniyetsiz olanlar sizden daha iyisini bilmiyorlar !


17 Ekim 2016 Pazartesi

Fenerbahçe'nin yalnızlığı

Maraton programındaki Tümer Metin ve Metin Tekin futbolculuğuna ve futbol yorumlarına saygı duyduğum iki isim. Tümer Metin'in hiç düşünemediğim konularda analiz yapmasını çok beğenirim. Bazen katılmam o ayrı...

Fenerbahçe-Alanyaspor maçındaki penaltı pozisyonu yorumlanırken "Emenike gibi adam o temastan düşer mi ?" dedi. İşte bu o katılmadıklarımdan...


Stoch daha ufak tefek düşebilir ama Emenike düşmez gibi bir yorum doğru değil. Zira hareket penaltıdır veya değildir. Bayern Munich'in bir pozisyonu yorumlanırken "Lewandowski gibi adam  o kadar temasla düşmez, penaltı değil" diye yorum yapıldığını sanmıyorum.

Yıllardır yutturulan "penaltı gibi penaltı" veya "hakemi de yeneceksin" sözlerine itibarımız hemen bitmeyecektir. Ancak üzerine düşünürsek, eminim Fenerbahçe'nin sırtına bindirilen yükün gereksizliğini anlayabiliriz.

2015-16 sezonunda ligimizde penaltıların %78.94'ü gol ile sonuçlanmış. Alanyaspor maçında  o penaltı verilse Fenerbahçe o 21.06'lık hakkını kullanabilir veya penaltıdan golü atar üstüne 2 tane de yiyebilirdi. Bunlar da mümkün. Ancak "bunu konuşmayalım" şartlanması  hatalı.

Fenerbahçe'nin dünkü Alanyaspor beraberliğini salt hakeme bağlamak kolaycılık ve hata olur. Ayrıca, bence vasat altı bir hakem olan Alper Ulusoy iki takım için de hatalı kararlar verdi, Emenike ilk dakikada kart görse, Volkan Şen atılsa şaşırmazdık. 

Volkan Şen'in güven noksanlığı veya tercih hatalarında, sezon başından beri beklenen performansından çok uzakta olan Van der Wiel'in rakibin yanında hamlesiz kalıp golün ortasına engel olamamasında, hocanın Emenike-Atıf tercihinde, Van Persie'nin direği yalayan serbest vuruşunda Alper Ulusoy'un zerre suçu yok.

İki sezondur Fenerbahçe ilk golü atıp ikinciyi bulmakta büyük sıkıntı yaşıyor. Mağlup duruma düştüğü maçlardan henüz çevirdiği de maalesef yok ! Sezon başından beri ligde gol yemeden kapattığı maç olmadı.

Kabul, Ozan, Lens ve Sow gibi üç etkili 2 çok formda isim mecburen yoklar. Ancak Aykut Hoca'nın futbol hayatımıza zorla soktuğu, ilk zamanlarda "ben bugün koştum sen de koştun mu ?" diye yorumcuların fırlamalık yaptığı bir konu var: Koşu mesafeleri !

Fenerbahçe ligde hangi maçlarda rakibini bu konuda geçti ? Robin Van Persie'nin dün 11 km koşması önemlidir ama takımın en çok koşan ikinci oyuncusu olması ciddi bir sıkıntıdır. 

Mücadelenizi yükseltirseniz kalite farkınız ortaya çıkar. 
Diğer türlü rakibin mücadele etmediği maçı beklersİniz ama her futbolcu da Fenerbahçe maçını bekler !

Bugün, lig liderliği Fenerbahçe için uzak bir hedef. 
Özellikle her anlamda yalnızken.
Yarın ne olur bilinmez.