26 Şubat 2016 Cuma

Memleket mi, yıldızlar mı, gençliğim mi daha uzak ?

3.5 sene önce Moskova

Bir maçın başını kaçırırsanız o maçın keyfinin de kaçacağını düşünenlerden misiniz ? İşte sınav: hafta içi 18.00'de maç ! Bir şekilde yetişildi. "Robin Van Persie ilk 11'de mi?" sorusuna "evet" denildi ve maç başladı. 

Fenerbahçe bu maçta defans yapar diyenler yanıldı, takım kendi oyununu oynamaya başladı. Volkan Şen formaya ısındıkça ısındı, Ozan doğru işlerinin yanına sorumluluk ve cesareti de ekledi. Ancak koca ilk yarı boyunca Robin Van Persie'nin ayağına gelen top sayısı kaleci Fabiano'nun ayağına gelen kadardı. Fabiano'nun ayağına gelen de kalemizde gol oldu !

Gökhan'ın sakatlanması, devre arasını 25 milyona ikircikli, bakiyesine umutlu geçirtti. 

İkinci devrede Rusların oyuna ortak olma ihtimallerinin yükseldiği, Fenerbahçe'de düzensizliğin hakim olduğu dakikalar da oldu. Ancak haklarını yemeyelim bu düzensizlik içinde Fenerbahçe'de telaş olmadı. 

Elemeli maçlarda skor avantajı sendeyse kafanı kullanacaksın. Mehmet Topal da kullandı. O andaki rahatlama ilkbaharda Fenerbahçe burnundaki parka gidip boş bir bank görüp oturmak ile eş değerdeydi. 

Hoca bu sezon 3.defa orta sahada Kadlec'i kullandı. Bu denemeler fiyaskoyla sonuçlanmadı ama keşke daha fazla denemese. Volkan Şen ısrarında ısrar etse. ve Fabiano'da ısrarı bıraksa. Nani top kaybı başlığında Guinness rekorlar kitabına girmek hedefindeyse ya uyararak ya da bazen yanında oturarak bu rekora engel olsa. Buradan yazmak kolay ve hocalık zor iş... "Kötüyü anlatmak kolay, olumluyu anlatmak için bilmek lazım"diyordu Fenerbahçe'ye bu kupada yarı finalini kazandıran hoca.  

Son 5 yılda 3 defa Avrupa kupalarına katılım hakkı gasp edilen Fenerbahçe kalan 2 senede kaderin bir cilvesi olarak ülkemizi tek başına temsil etti. Birinde yolculuk yarı finale kadar gitti, diğerinde yolculuk devam ediyor.

Gençliğimiz ve yıldızlar uzak, memleket Fenerbahçe ile güzel...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder