25 Ağustos 2014 Pazartesi

Penaltı Kralı'nın Merhabası

Yaz tatilinin son düzlüğüne girdiğimiz bu günlerde  "Giriş ücreti almıyoruz, sadece içtiğiniz çayın parasını alıyoruz " diyen çay bahçeleri için çok karlı bir gece oldu ! 

Tatile yeni evlendiği eşiyle çıkan bir adam 'sen bir kahve iç, maça bakıp geliyorum' dediği kız arkadaşının yanına bir türlü dönemedi , hatta "Nerdesin ????" mesajına cevap vermedi . Şu saatlerde barış görüşmelerine hazırlar... Delikanlının özür dilerken Sow'un kaçırdığı golü kumun üstüne çizerek anlatması kızcağızın önümüzdeki yıllarda neler yaşayacağının da bir provası olarak algılanabilir...

2013-14 sezonu dün gece resmen bitti. Şampiyon bir kupa daha aldı. Bu maçlar neden sezon sonu oynanmaz, süper kupa yerine neden bir başka isim verilmez , madem amaç Soma'ya merhem olmaksa neden daha büyük bir stadyumda oynanmaz diye sormak ne kadar doğruysa sararmış çimleri yeşile boyayan bir federasyona bunları sormak da o kadar boşuna ...

Fenerbahçe geçen sezondaki kadrosu ve ciddiyetiyle kaldığı yerden devam ederken maç içinde futbolun tüm becerilerini sergiledi ancak ligimiz uzak ara en iyi kalecisini aşamadı ! 

Penaltılar dahil kaleyi bulan 5 şutu olmayan Galatasaray içinse ateş üfleyerek sönmeyecek gibi duruyor, takviye şart !

Trabzon'dan oyuncu ithaline sözümüz yok ancak tribün rezaletini de ithal etmek, sahaya yabancı madde yağdırmak, korner kullandırmamaya çalışmak Galatasaray gibi "batıya açılan pencerenin" taraftarına yakışmadı . Belki de Abitoğlu'nun bu tip maçları ne olursa olsun bitirdiğini bildiklerinden böyle davrandılar ama o hakem bu maça yakışmayanların başındaydı.

Emre önderliğinde Fenerbahçe rakibine net bir üstünlük kurarken Emenike köprü trafiğinde sürekli şerit değiştirip sürekli daha fazla bekleyen araç sürücüsü misali tercih hataları yapmasa oyun çok erken kopabilirdi... Mehmet Topal yine aspirin gibi her derde deva olurken, Caner ve Gökhan kanatları Çukurova misali çok verimli kullandılar .

Penaltılar her zaman risklidir . Selçuk ve Melo'nun topları auta atması elbette şansızlıktır ama Volkan'ın penaltı kurtarma alışkanlıklarını bilip doksana atmak istekleri de bu kötü vuruşlarda etkili olmuştur. 

Volkan'ın bir ilki gerçekleştirip uzatma penaltılarında oyundan atılan ilk kaleci olarak tarihe geçme çabası da yeterli olmayınca Fenerbahçe kazandı .

Cumhurbaşkanlığı kupası daha önce penaltılara kaldığında yıllar 84-85 sezonunu gösteriyordu ve rakipler aynıydı .O maçta  Penaltıyı atanlardan biri şu anda Fenerbahçe'nin teknik direktörü ve kaçıranlardan biri de milli takım teknik direktörü olarak görev yapıyorlar...Futbolda böyle ilginç tesadüfler de var.

Penaltı Kralı olarak da bilinen İsmail Kartal'a da böyle penaltılı bir kupayla başlangıç yakışırdı diyenlere de bir sözümüz var : kesinlikle haklılar !

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder