7 Kasım 2014 Cuma

Alsancak'in Sakini Altay

Orhan Berent'in Altay kitabına başladığımda ilk önce eyvah dedim. Zira İletişim Yayınlarının bazı futbol kitapları Berlin Spor Akademisinde doktora tezi vermek için yazılmışcasına teorik bilgiler ve anlamakta zorluk çektiğim bir Türkçe içerir...Neyse kitap 5-10 sayfa içinde sonra normale döndü .

Altay'ın vakur tarihini ,sıkmadan ,kişiler ve olaylar üzerinden anlatan kitapta siyah beyazlı takımdan yolu geçmiş bir çok efsane futbolcunun anıları ve değerlendirmeleri de var.Mustafa Denizli anıları,saptamaları çok ilginç...

Altay sempatik takımdır (benim için ayrı bir anısı da vardır,yazının sonuna ekledim) Yıllar önce bir sahaftan aldığım Altay Spor Tarihi kitabından sonra Altay tarihi hakkında epey bilgi sahibi olmuştum,Orhan Berent'in kitabı ile bir kısmını hatırladım, bilmediklerim de çokmuş...


İzmir'deki futbol rekabeti ve tarihi (Göztepe'nin 1950 Türkiye Şampiyonluğu biraz güme gitmiş) ,Milli Küme'de zorla takımların birleştirilmesi ,Altay'ın yıl yıl ligdeki maçları ve transferlerini merakla okudum. Alsancak stadının hazin hikayesini daha iyi öğrendim...Çocukluğumun radyo kahramanlarını hatırladım "Mikrofonlarımız İzmir'de Murat Ünlü'den dakika ve skor alıyoruz ... İkinci yarının on ikinci,müsabakanın 57.dakikası...Altay ilk yarıda Şeref'in attığı golle Adanaspor karşınında 1-0'lık üstünlüğü koruyor... Şu anda gelişmekte olan bir Altay atağı, Şeref Reha ile paslaştı ,Reha uzaklardan vuruyoooor ve Malik topu güçlükleee  kornere çeliyor...Gerçekten güzel vurdu Reha.Korneri aktaralım merkeze öyle dönelim..."

Bu yaz Büyükada'da ,Altay'ın eski başkanlarından olan Hanri Benazus'un kitaplarının imza günü vardı. Tanışıp sohbet ettik. Altay'ın çıkmadığı o kupa finalinin hikayesini onun ağzından da dinlemiştim. Kitapta da detaylı var...Özetle, Galatasaray ile oynanacak Türkiye Kupası final tarihi federasyon tarafından Galatasaray ordu milli takımındaki oyuncularını oynatabilmesi  için bir gün sonraya alınıyor. Altay olmaz arkadaş,hangi tarihteyse o gün oynansın diyor. Federasyon kabul etmeyince de Altay maça çıkmıyor,Galatasaray hükmen kazanıp kupayı alıyor. Altay'ın hareketi futbol tarihinde nadir gözüken bir meydan okuma...

Kitapta özellikle çok çok beğendiğim bölümler "yazarın kişisel tarihinden" bölümündeki maç anıları oldu. Benzer anıları farklı statlarda, farklı renkler ile yaşamış olmak ilginç...

Altay'ın ligde olduğu yıllarda , galibiyetlerden sonra bazen soyunma odasında yaşlı amcaların  futbolculara sarılıp, bazen de tribünde gözyaşlarıyla söylediği bir Altay marşı vardı,onun hikayesini de okurum sanmıştım,kitapta maalesef bir o yokmuş !

Altaylı olmayanın da ,hatta -benim gibi- İzmir'de Karşıyaka'ya sempati duyanın da, keyifle okuyacağı bir futbol kitabı .Zaten Altaylı olup okumamak ayıp olur :)
...
...
Benim anıma gelince 1977'de Fenerbahçe ve Altay olaylı bir maç yapıyorlar. Fenerbahçe 2 maç ceza alıyor ve bu cezalı maçları oynamak için Ankara'ya geliyor ve ben 9 yaşında ilk defa Fenerbahçe maçına gidiyorum ve hayatım değişiyor...Altay'ı bu cezadan ötürü severim !

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder