24 Nisan 2017 Pazartesi

Sezginin önemi

Bir anne için çocuklarının isteklerini yerine getirememek kabullenmesi çok zor bir durum. Hele baba da yoksa... 

Futbol oynamak isteyen bir çocuk ama elde yok avuçta yok... 

Anne tek başına gece gündüz çalışıp çocuğunun bu tutkusunu yerine getirmeye çalışıyor. Her sabah 5.00'de kalkan aile yola çıkıp 2 saat uzaklıktaki bir şehirde antrenmana yetişiyor.

Bir sabah anne o günkü ulaşım parası olmadığını anlayıp komşusunun kapısını çalıp para istiyor. Bu parayla bir kaç gün idare ediyorlar ama taşıma suyla değirmen dönmez.  

Anne zor kararı verip, küçük çocuğu karşısına alıp çaresizliğini anlatıyor... 

Aslında bir çıkış yolu var. 11 yaşındaki çocuğun o tesislerde yatıp kalkması... 

Ama bu çıkış yolunun önünde 2 taş duruyor. Birincisi çocuk bu iş için çok küçük, kulüp kabul etmiyor. İkincisi ailesinden uzak kalacak...

Kulüp olmaz deyince çocuk boynu bükük evinde ve futbolun uzağında kalıyor. 

Tekrar anne mi devreye giriyor, kulüp mü yumuşuyor bilemiyoruz ama "peki gelsin bakalım" diyorlar. Dünya milenyumu kutlarken çocuk da topla buluşmasını kutluyor... 

Haftasonları, tatillerde kulüpte kalan küçük oyuncular ailelerin yanına giderken bizim kahramanımız ya tesislerde kalıyor ya da davet eden olursa, arkadaşlarının ailelerinde...

Anne çocuğuna çocuk annesine hasret.

Futbolcu olmaya niyetli çocuk zor günlerinde, dindar birisi olan annesin "hep çalış" öğüdünü tutuyor.

..

..

..

Yıllar yıllar sonra bir başka zor günde hasta olmasına rağmen serumla maça çıkıyor ve



Bir annenin "oğlum futbolcu olacak" sezgisi.
Uzak bir ülkede milyonların "Fenerbahçe kazanır" sezgisi.

Maçın anlatılacak hikayesi az ama golü atanın kocaman bir hikayesi varmış...

Derbi sonrası Josef de Souza programını tekrar yayınladıkları için FBTV'ye teşekkürler. Kaideyi bozmadığı için de Fenerbahçe'ye...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder