7 Ocak 2020 Salı

2019'da hayatıma giren beğendiğim kitaplar...

Hem kendime hem okuyanlara arşiv olarak 2014'den bu yana okuyup beğendiklerimi yazıyorum. 


2019'da neler okudum diye dönüp bakarken çok müthiş bir yazarla tanışmamı baş köşeye koymam gerektiğini düşündüm. Tanışmak derken, okuyup tanımam anlamında. Zaten futbolcu veya yazar olarak çok beğendiğim ama tanışınca hayal kırıklığımın da aynı oranda çok olduğu isimler varken bu tanışmalar riskli. Şarkı ne güzeldir: Seni uzaktan sevmek aşkların en güzeli !

Futbol -basketbol konusunda epey okumuşum...Çok beğendiğim üç tane oldu: 

Frank Lampard'ın hayatını anlattığı Totally Frank ! Hatta kitabın giriş bölümünde anlattığı hikaye bugüne kadar okuduğum futbol kitapları içindeki en müthiş hikayelerden biri. Bazen olmayınca olmuyor...

Murat Murathanoğlu'nun Salondaki en kötü koltuk kitabını okumayan bir basketbol sever kalmamalı. Duyduğum kadarıyla yayıncının "ya artık bunları yazmayalım" dediği ve çıkardığı bölümler olmuş. Mevcut içeriğin kelimenin hakkını vererek "dobra" olmasına bakınca neler çıktı acaba diye insan merak ediyor... 

Onur Bayrakçeken'in Prekazi kitabını da beğendim. Sonra Prekazi'yi tanıyanlardan bazı yorumlar aldım... Yine de kitabı beğendim.
...
...
Bağlılık yapan  Frederick Forsyth'ın 2019 içinde dört kitabını okumuşum Şeytan Seçeneği, Fısıldayan Rüzgar, Hilekar için yorumum nefis, Afgan için eh diyebilirim. Okumadığım Türkçe yayınlanmış sadece 2 kitabı kaldı, üzgünüm.

Halide Edip Adıvar'ın az bilinen romanlarından Kerim Usta'nın Oğlu çok etkileyiciydi. 

Çok beğendiğim yazarlardan olan ve İzansız Mahalle, Bir kuzgun Yaz gibi iki başyapıtı olan Mehmet Ünver'in eski bir kitabı İblisler ve Yıldızlar'ı da Mart ayında soluksuz okumuşum.

Bazen adından etkilenip okuduğunuz kitaplar olur. Eyfel Kulesi Kadar Kocaman Bir Bulut Yutan Kız 'ın meğer sadece adı ilginç değilmiş, hakkını veren bir başyapıtmış. Romain Puertolas'ın bu kitabından sonra Kule Görevlisi ve Postacı'lara bakışınız değişiyor...

Mustafa Hoş'un Hançer kitabı da müthiş konusu ve kurgusuyla geç kalarak okuyup beğendiklerimden.

Ne yazsa okunur yazarlardan biri olan Orhan Bahtiyar'ın Barut Kokulu Çiçekler'i yine bitmesin diye yavaş okuduğum nefis bir kitabıydı.Tam da bu kitabın üstüne okuduğum, konuları arasında zihnimin bağlantı kurduğu Hazal Pabuçcular'ın Türkiye ve 12 Ada konuyu bilen, az bilen, hiç bilmeyen herkes için sakin ve zengin bir anlatımla çok güzel bir çalışmaydı.

Filiz Erman'ın Ölüm Her Şeyi Silmez, Patrick Süskind'in Koku, John Grisham'ın gerçek bir öyküden yazdığı Masum Adam, Kurt Vonnegut'un Şampiyonlar Kahvaltısı, Zeyyat Selimoğlu'nun Kıç Üstünde Toplantı, Glenn Meade'nin başarılı çevirmeni Ali Cevat Akkoyunlu'nun Hedef İblis kitapları yılın diğer çok beğendiklerimdendi.

Gelelim yukarıda bahsettiğim tanışma faslına...

İlki aslında yıllardır tanıdığım biri, diğeri ilk görüşte aşk !

İlkinden başlayayım. Bir yazarı 20'li yaşların başında okuyup anlamamak 50'li yaşlarda çok beğenmek gayet doğal veya bunu beğenmek beğenmemek yerine daha fazlasını anlayabilmek olarak yorumlamak daha doğru olacaktır. Paulo Coelho benim için güzel örnek oldu. 11 Dakika'yı 2004'de okumuşum, Simyacı'yı okudum diye düşünüyorum ama  yılı meçhul, belki bir final zamanı üniversitede, belki İstanbul'a taşındığımda... Simyacı'yı 2019 yazında okuyunca Coelho külliyatını okuyayım fikri oluştu ve bu yıl epey kitabını okudum ve bazı-bence- tekrarlar olunca şimdilik 4 kitapta (Simyacı, Zahir, Aldatmak, Veronika ölmek istiyor) durdum, 5.yi yarım bıraktım. Simyacı dışında Zahir en güzeliydi...

Kazuo Ishiguro'ya gelince, ilk görüşte aşk ! İlk olarak muhtemelen en iyi kitabından başladım: Günden Kalanlar. Bir kaç sayfa sonra bıraktım, bu adam kimmiş nasıl nobel almış, niye İngilizce yazmış hepsini öğrendim. Türkçe'ye çevirilen tüm kitaplarını okumalıyım dedim ! Ishiguro'nun çok farklı konulardaki romanları yazması bir başka takdir konusuymuş, aynı fikirdeyim. Temmuz'dan beri 4 kitabını (Günden Kalanlar, Uzak Tepeler, Beni Asla Bırakma, Öksüzlüğümüz)  okudum... Kalanları 2020'de okumak hedefim var.

Gelelim 2019 sıralamasına, farklar hep burun !

7. HÜLASA- YALÇIN ERGİR


Yalçın Ergir'in 7 kitaplık Düş Hekimi serisi, hayatımı sorgulama ve yazma konusunda bana ilham veren en önemli kaynaktır. Ankara'dan yolu geçenlerin "aaa aynı benim duygularım" dediği satırların yazarı yine tebessüm-göz yaşı ikilisini bolca kullanmış. Kızılay'daki Piknik'i bilenler hikayesini de okusunlar derim. Yalçın Ergir 'in yanlış hatırlamıyorsam orada çalışmışlığı da vardı. Hem orada, hem trende makinist yanında, hem evlere sipariş götüren kurye olarak çalışıp yazan bir diş hekimi...

6. KAYIP HAYALLER KORUYUCUSU- BİGE GÜVEN KIZILAY

Kehribar Zamanında Aşk gibi mükemmel bir biyografik romanın yazarı bu kez 2019'da yazdığı nefis bir konu ve romanla karşımızda. Bir baba çocuklarına "bu yıl 5 yıldızlı bir tatil köyü yerine, aileden kalma babaannenizin hiç gitmediğimiz köy evimize gideceğiz" diyor, olur mu diye kıyamet kopuyor ama gidiliyor... 

5. SİMYACI- PAULO COELHO 

Düşlemek ve düşüne ulaşmak diye özetlemek gerek. Cavafy'nin Ithaka şiirini üniversitedeki son dersimizde çok sevdiğim bir hocam olan Güliz Ger hediye etmişti. Önemli olan hedef değil,yolculuk... Simyacı'yı çocuk, genç, yaşlı, iş adamı, ev hanımı, mühendis, DJ, bakkal, sporcu, iç mimar, uzun yol kaptanı,  memur, politikacı, reklamcı herkes okumalı ve bir 10 yıl sonra tekrar okumalı....

4. BENİ ASLA BIRAKMA- KAZUO ISHIGURO


Bu kitapta tercüme hataları var galibe diye bırakma aşamasına gelmiştim. İyi ki devam etmişim,meğer hata değilmiş... Konusu hakkında yorum yapmamak daha doğru. Okul yıllarım (bilhassa hazırlık) aklıma defalarca geldi. Kayıp şeylerin bulunduğu kasaba kısmı büyüleyici. Hüzünlü, gerçek olabilecek (belki gerçek) nefis bir roman. Filmi de var, henüz izlemedim...

3.AŞK DERSLERİ- ALAIN DE BOTTON

Bu yıllar önce okumuş olmak isterdim ama 2016'de yazılmış bizde 2019'da çıkmış. Okusaydım, muhtemelen anlamaz veya ben bunları biliyorum derdim. Aşk, uyuşma, bozuşma, alınma, cinsellik, ilişkiler, alışkanlıklar, kaçamak, yaşamak ve ölüm üzerine, yani hepsi bir arada yazılmış en iyi kitaplardan biri. Aynı olaya bir kadın nasıl bakar, bir erkek nasıl algılar... Alain de Botton kitapları benim için 10 üzerinden 10 veya 10 üzerinden 5 olarak gider. Bu 10, yıldızlı !

2. KUMANDANI ÖLDÜRMEK-HARUKİ MURAKAMİ



Murakami benim düşlediğim ama kendimden bile sakladığım konuları biliyor ve dahası yazıyor gibi hissediyorum. Yine müthiş bir sadelik içinde ama bu defa James Bond tarzı yaşayan gizemli bir adam bay Menşiki ve bir aşk acısıyla arkadaşının dağdaki evinde yaşamaya karar veren ressam baş rollerde... Murakami kitaplarının olmazsa olmazı bir kuyu yine var. Tabii bolca kitap ve plakla...

1. GÜNDEN KALANLAR-KAZUO ISHIGURO


Filmi de çok güzel elbette ama öncelikle kitap okunmalı. Adanmışlık, ümit etme, sevdiğine-inandığına toz kondurmama, naiflik üzerine anılar ve bir yolculuk. Bir insanın aşık olduğunu düşündüğü veya sandığı birinin varlığı ve o duygunun dahi mutluluğu, o kişinin verdiği veya öyle sandığınız bir umut...Aşık olanın yine de adım atamaması ve yıllarca tek bir olaya takılması... Kitap ve film arasında bu duygularda fark var bence... Benim kadar geç kalmayın, her ikisine de...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder