22 Kasım 2015 Pazar

Onun büyüklüğü başka bir büyüklüktür

Ligde 1987-88 sezonundan itibaren galibiyete 3 puan verilmeye başlandı. Doğal olarak gol sayısı da arttı. Fenerbahçe'nin o sezondan bu sezona ilk 11 haftada 2 gol üzerinde atamadığı olmamıştı. Bu seneye nasip olan bu sorun çözüldü.

Portekizli teknik adamın "Gol yememek de önemli" sözü doğrudur ama Fenerbahçe taraftarının önem sırasında üst sıralarda değildir. Pereira'ya tepkinin temelinde de az pozisyon vermek değil az pozisyon bulmak yatmaktadır. 

Mersin İdman Yurdu kadro kalitesiyle elbette Fenerbahçe ile mücadele edecek seviyede değildir ama aşağıda okuyacağınız Fenerbahçe övgüleri takımın iştahlı futbolunadır.

Hakimiyeti ele geçirerek maça başlayan Fenerbahçe'de Volkan Demirel ilk 20 dakikada, top toplayıcı çocuğa lavaş içi tantuni ısmarlasa ve afiyetle yese televizyon başındaki izleyiciden kimse farkına varmazdı.

Sezon başından beri orta saha "danışman" şeklinde takılan Josef de Souza'nın inisiyatif kullanıp, topla dripling yapması dünkü oyun/skor farkının ilk faktörüydü. Mehmet Topal'ın geçen yıllarda sıkça rastladığımız etkili oyunu ve Diego'nun ayağında top tutma takıntısından kurtulması da eklenince orta saha gibi bir orta saha oldu. Gökhan'ın yine Marmaray gibi kesintisiz çalışması, Alper Potuk'un da ona bağlı Kartal metro hattına dönüşmesi ile Fenerbahçe'nin hücumlarını çeşitlendirdi. 

Hasan Ali Kaldırım için geçen haftaki yazıda şöyle demiştik :

"Hasan Ali Kaldırım asla bir Caner Erkin değil. Caner sol bek olmasına rağmen bu takımın asist kralı, oyuncu kurucusu, dizginlenemeyen hırsına rağmen isyan ateşi. Hasan Ali ise iyi bir sporcu ve görev adamı. Gitsin çizgiden top çıkarsın, adam kovalasın ama yeri gelince Socrates ortası da yapsın... Bombadaki kırmızı veya mavi telden hangisini keseceğine karar veren James Bond soğukkanlılığı ile adam geçişi dünkü maçın en güzel hareketiydi. Öz güveni ve asistlerinin artması, gol için illa Galatasaray maçını beklememesi dileğiyle"

Sözümüzü dinledi, Galatasaray maçını beklemedi. Fransa 2016 için, "icat çıkartmazsa" Sinyor Terim'in en büyük şansı sağ ve sol beklerde 4 Fenerbahçeli futbolcu olacaktır. Övgü cümlelerimizden bolca nasibini alan, yeteneğinden zerre şüphemiz olmayan Volkan Şen'e de bir abisi Aygün ile Nobre arasındaki farkı ve gol atmanın önemini anlatmalıdır. 

Fenerbahçe'nin 3 golü de hazırlanış ve bitiriliş olarak özlenen güzellikteydi. Skor 3-0 olana kadar Kjaer ve Alves ikilisi minimum hata ile oynadılar. Dün gece oyuna sonradan girenler de dahil etkisiz oyuncu ve dolayısıyla mutsuz Fenerbahçeli yoktu !

İstekli oynayan ve attığı gol ile moral bulan Robin van Persie keşke oyundan çıkmasa ve maçın devamında Fernandao ile birlikte oynasaydı.  Bu da bu maç için Pereira'ya yegane eleştiridir.

Yüze vurur ifadesi, mutlu görünüyor Robin van Persie 
Sezon sona erdiğinde ve televizyonlarda Şampiyon Fenerbahçe yazısı yanıp söndüğünde "sezon başında alınan başarısız sonuçlar ve kötü futbol ile gönderilme noktasına gelen Pereira..." cümlesini okuma ihtimalimiz artıyor.

Sorunları veya başarıları sadece hocaya bağlamak büyük hatadır. Hoca, futbolcu, başkan, eski futbolcu, yönetici... Artısı eksisi ile değerlendirmeli, incitmemeli...

Son olarak,  Fenerbahçe maça "Başın sağ olsun Bülent Kaptan" pankartı ile çıksa ne kaybederdi diye düşünmek de gerek. Bülent Korkmaz'ın başı sağ olsun. Adı konamayan o büyüklük -bence- öncülüğü de barındırır. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder